Ramazan-ı Şerif ayından sonraki Şevval ayında altı gün oruç tutmak müstehabtır. (Alemgir, el-Fetava’l- Hindiyye. 1/201) Çünkü Ebû Eyyüb el-Ensarî (R.A.)’den rivayete göre Peygamberimiz (S.A.V.):
-”Her kim Ramazan orucunu tutar sonra peşinden Şevval ayından da altı gün oruç tutarsa, bütün sene oruç tutmuş gibi olur,” buyurdu. (Müslim, Sıyam: 204, Ebu Davud, Sıyam: 58 Tirmizi, Savm: 52, İbn-i Mace, Sıyam: 33. Ahmed b. Hanbel, 3/308, 324, 344, 5/417, 419, Darimi Savm: 44)
Hadis-i şerif, Ramazan orucundan sonra Şevval ayında altı gün daha nafile oruç tutmayı teşvik etmektedir. Böylece, bir yıllık oruç tutmanın sevabı vaad edilmektedir. Bunu her sene yapan da ömür boyu oruç tutmuş gibi olur. Ramazan orucundan sonra Şevval ayında da altı gün oruç tutmakla, bütün sene oruç tutmuş gibi mükâfat verilmesi, yapılan ibadet ve taatler on misli katlandığı içindir. Çünkü Cenab-ı Hak:
“Her kim hayırlı bir işle gelirse, kendisine, onun on misli sevab vardır.” buyurmaktadır. (En’am Suresi: 160. Zühayli, a.g.e 2/589)
Öyle ise, Ramazan ayında tutulan oruç on ay yerine geçer. Altı günün on misli de altmış gün yani iki ay olur. Neticede bu şekilde oruç tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibi sevab kazanır. Nitekim Sevban (R.A.)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte de, bu durum şöylece ifade edilmiştir: “Ramazan ayı orucu, on aya karşılıktır. Şevval’in altı günü de iki ay oruca karşılıktır. Bunların tamamı bir yıl eder.”
Bu orucun meşrû kılınmasındaki sır şudur: Ramazan’ın peşindeki bu oruç, farz namazların peşinden kılınan sünnet namazları gibidir.
Nasıl ki bu sünnetler, farzlarda olması muhtemel kusurları telâfi ediyorsa, Şevval ayında tutulan oruç da Ramazan orucunda bulunması muhtemel kusurları telâfi eder. Ayrıca oruç ibadetinden usanılmadığı da ifade edilmiş olur.
Şevval ayında tutulacak olan bu oruç ara vermeden peşpeşe tutulabilir. Fakat haftada iki gün olmak üzere ayrı ayrı tutmak müstehabtır. (Alemgir el-Fetava’l-Hindiyye, 1/201)
-”Her kim Ramazan orucunu tutar sonra peşinden Şevval ayından da altı gün oruç tutarsa, bütün sene oruç tutmuş gibi olur,” buyurdu. (Müslim, Sıyam: 204, Ebu Davud, Sıyam: 58 Tirmizi, Savm: 52, İbn-i Mace, Sıyam: 33. Ahmed b. Hanbel, 3/308, 324, 344, 5/417, 419, Darimi Savm: 44)
Hadis-i şerif, Ramazan orucundan sonra Şevval ayında altı gün daha nafile oruç tutmayı teşvik etmektedir. Böylece, bir yıllık oruç tutmanın sevabı vaad edilmektedir. Bunu her sene yapan da ömür boyu oruç tutmuş gibi olur. Ramazan orucundan sonra Şevval ayında da altı gün oruç tutmakla, bütün sene oruç tutmuş gibi mükâfat verilmesi, yapılan ibadet ve taatler on misli katlandığı içindir. Çünkü Cenab-ı Hak:
“Her kim hayırlı bir işle gelirse, kendisine, onun on misli sevab vardır.” buyurmaktadır. (En’am Suresi: 160. Zühayli, a.g.e 2/589)
Öyle ise, Ramazan ayında tutulan oruç on ay yerine geçer. Altı günün on misli de altmış gün yani iki ay olur. Neticede bu şekilde oruç tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibi sevab kazanır. Nitekim Sevban (R.A.)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte de, bu durum şöylece ifade edilmiştir: “Ramazan ayı orucu, on aya karşılıktır. Şevval’in altı günü de iki ay oruca karşılıktır. Bunların tamamı bir yıl eder.”
Bu orucun meşrû kılınmasındaki sır şudur: Ramazan’ın peşindeki bu oruç, farz namazların peşinden kılınan sünnet namazları gibidir.
Nasıl ki bu sünnetler, farzlarda olması muhtemel kusurları telâfi ediyorsa, Şevval ayında tutulan oruç da Ramazan orucunda bulunması muhtemel kusurları telâfi eder. Ayrıca oruç ibadetinden usanılmadığı da ifade edilmiş olur.
Şevval ayında tutulacak olan bu oruç ara vermeden peşpeşe tutulabilir. Fakat haftada iki gün olmak üzere ayrı ayrı tutmak müstehabtır. (Alemgir el-Fetava’l-Hindiyye, 1/201)